Amaç
Ülkemizde ve dünyada sezaryen sıklığındaki artış endişe verici boyuttadır. Sezaryenle doğumun primer olarak anne morbiditesini ve mortalitesini normal doğuma göre 3-6 kat arttırdığı bilinmektedir. Bu durum sezaryen sıklığının azaltılması çabalarının esas dayanağıdır. Doğum şeklinin yenidoğanın ana besin kaynağı olan anne sütünün biyokimyasal özellikleri üzerine etkileri yeteri kadar araştırılmamıştır. Bu çalışmada elektif sezaryenle doğum yapan annelerin ve spontan vajinal doğum yapan annelerin kolostral sütündeki total oksidatif durum ve total antioksidan aktivite seviyelerinin ölçülmesi ve karşılaştırılması amaçlandı.
Yöntem
br /> Çalışmaya kliniğimizde komplikasyonsuz doğum yapan 88 hasta dahil edildi. Hastalar doğum şekline göre spontan vaginal doğum (Grup 1, n:32); epidural anestezi ile sezaryen (Grup 2, n: 33) ve genel anestezi ile sezaryen (Grup 3, n:23) gruplarına ayrıldı. Hastalardan doğum sonrası 2.gün sabah ilk anne sütünden 2 ml örnek alınarak, total oksidatif status (TOS); total antioksidan status (TAS); oksidatif stres indeksi (OSI); malondealdehit (MDA) ve glutatyon (GSH) düzeyleri ölçüldü.
Bulgular
Grupların yaş, vücut kitle indeksi, doğum haftası, prepartum biyokimya ve tam kan değerleri benzerdi. Anne sütü örnekleri karşılaştırıldığında Grup 1’de TAS; Grup 3’de TOS değeri anlamlı olarak yüksek saptandı (P<0.001). Grup 3’de OSI, diğer gruplara göre anlamlı olarak düşük bulundu (P<0.001). Grupların MDA değerleri benzerdi, ancak GSH düzeyi spontan vajinal doğum yapan hastalarda anlamlı olarak yüksek ölçüldü (P<0.001).
Sonuç
Genel anestezi ile yapılanlarda daha belirgin olmak üzere sezaryen doğum, vajinal doğuma göre kolostral anne sütündeki oksidatif yükü arttırmakta, antioksidan kapasiteyi azaltmaktadır. Yenidoğanın ana besin kaynağı üzerindeki olası olumsuz etkileri, sezaryenle doğumların sınırlanması için uygulanacak sağlık politikalarında kullanılabilecek bir donedir.
Keywords
Vajinal doğum, sezaryen, kolostrum, oksidatif stres.