Amaç
Preeklampsi gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan hipertansiyon ve proteinüri ile karakterize gebeliğin ciddi komplikasyonlarından olup, tüm gebeliklerin %3-5’ini etkilemektedir. İnsülin rezistansının katkı sağladığı endotelyal disfonksiyonun preeklampsinin patogenezinde önemli rol oynadığı öne sürülmektedir. Copeptin vazopressinin prekürsörü olup, son zamanlarda metabolik sendrom ve insülin rezistansını gösteren bir belirteç olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma, preeklampsinin gelişiminde copeptinin olası rolünü araştırmak amacıyla planlandı.
Yöntem
Çalışma grubunu Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kliniği’ne başvuran 72 gebe oluşturdu. Bu gebeler hafif preeklampsi (n= 22), ağır preeklampsi (n= 28), sağlıklı kontrol grubu (n= 22) olarak 3 gruba ayrıldı. Tüm gebelerde anestezi indüksiyonunda hemen önce maternal venöz kan, göbek kordonu klemplendikten hemen sonra fetal umblikal arter ve ven kan örnekleri alındı. Serum copeptin düzeyleri enzyme- linked immunosorbent assay yöntemi (Bio-Tek Instruments ELx 800 Microplate Reader VT, USA) ile ölçüldü.
Bulgular
Ağır preeklampsi grubunda maternal venöz kan copeptin düzeylerini 0.49±0.23 ng/mL, kontrol grubunda 0.35±0.28 ng/ mL olarak saptandı (p<0.05). Hafif preeklampsi grubunda maternal venöz kan copeptin düzeyi kontrol grubuna göre 1,2 kat yükselmesine rağmen fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (0.42±0.23 ng/mL vs 0.35+0.17 ng/mL). Ağır preeklampsi, hafif preeklampsi ve kontrol grubu arasında fetal umblikal arter ve ven copeptin düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.
Sonuç
Artmış maternal copeptin düzeylerinin preeklampsinin patogeneziyle ilişkili olabileceği düşünüldü.
Keywords
Copeptin, insülin rezistansı, preeklampsi.